عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ آيَةُ الْمُنَافِقِ ثَلَاثٌ إِذَا حَدَّثَ كَذَبَ وَإِذَا وَعَدَ أَخْلَفَ وَإِذَا اؤْتُمِنَ خَانَ Ebû Hüreyre’nin (ra.) naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: “Münâfığın alâmeti üçtür: (1) Konuştuğunda yalan söyler; (2) Söz verdiğinde sözünü tutmaz; (3) Kendisine güvenildiğinde onu boşa çıkarır.” (Buhâri, hadis no: 33)
Peygamberimiz (s.a.v.) Kurban bayramında şöyle buyurmuştur: “Bugün ilk işimiz, (bayram) namazı kılmak, sonra dönüp kurban kesmektir. Bunları yapanlar sünnetimize uymuş olurlar.” (Buhârî, Îdeyn, 3)
Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Bir kimse bir günah işlese, sonra pişman olup güzelce abdest alsa, sonra kalkıp iki rekât namaz kılsa ve Allah’tan bağışlanma dilese, Allah onu mutlaka bağışlar. (Ebû Dâvûd, Vitr, 26)
Peygamberimize bir adam geldi ve “Müminlerden hangisi daha üstündür?” diye sordu. Peygamberimiz, “Ahlakı en güzel olandır” diye cevap verdi. Sonra adam, “Peki hangi mümin daha akıllıdır?” diye sordu. Peygamberimiz (s.a.v.), “Öleceğini hatırından çıkarmayan ve ölüm sonrasına en iyi şekilde hazırlanan kişidir” diye cevap verdi. (İbn Mâce, Zühd, 31)
Peygamberimize hangi vakitteki duanın daha çabuk kabul olunacağı soruldu. O, şöyle buyurdu: “Gece yarısından sonraki dualar ile farz namazların arkasından yapılan dualar.” (Tirmizi, Deavat, 79)
Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “İnsanlar gümüş ve altın madenleri gibi madenlerdir. Câhiliye devrinde hayırlı olanlar, İslâm’da da hayırlıdır. Yeter ki (dini) iyi kavrasınlar.” (Buharî, Enbiya, 2)
Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Allah’ım! Gam ve kederden, tembellik ve cimrilikten, korkaklıktan, borca batmaktan ve halkın taşkınlığından sana sığınırım.” (Buhârî, Deavât, 40)
Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Her kim Ramazan orucunu tutar, sonra buna Şevval ayında altı gün daha eklerse bütün yıl oruç tutmuş gibi olur.” (Müslim, Sıyam, 204)