Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından “Türk Dünyasında Aile” temasıyla düzenlenen II. Uluslararası Aile ve Değerler Sempozyumu’nun açılışı, 26 Kasım 2025 tarihinde Kasım Tınıstanov Konferans Salonu’nda yoğun bir katılımla gerçekleştirildi.
Türkiye Cumhuriyeti tarafından ilan edilen “Aile Yılı” kapsamında gerçekleştirilen sempozyum, Türk Dünyası’nın farklı coğrafyalarından akademisyenleri, uzmanları ve kurum temsilcilerini bir araya getirerek aile kurumunun güçlendirilmesine yönelik bilimsel tartışmalara önemli bir zemin sundu.
Programa; Azerbaycan Bişkek Büyükelçisi Latif Seyfeddin Oğlu Gandilov, KKTC. Bişkek Temsilcisi Tahir Osman Tahir, Kırgız Cumhuriyeti Yüksek Mahkeme Başkan Yardımcısı Nurgül Bakirova, KTMÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İbrahim Çapak, Rektör Prof. Dr. Alpaslan Ceylan, Rektör Vekili Prof. Dr. Almaz İbrayev, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İsmet Altıntaş ve Prof. Dr. Kamalbek Karımşakov, Genel Sekreter Dr. Fatih Ramazan İstanbullugil, T.C. Bişkek Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Kürşat Dulkadır, Din Hizmetleri Müşaviri Salih Sezik, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Akyüz, akademisyenler, Türk Dünyası’ndan katılan konuklar ve öğrenciler katıldı.
Program, İlahiyat Fakültesi Öğr. Gör. Dr. Haitmırza Sotvoldiyev’in Kur’ân-ı Kerim tilaveti ile başladı.
KTMÜ Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. İbrahim Çapak: “Aile; Sevginin, Merhametin ve Huzurun Kaynağıdır”
Programın açış konuşmasını yapan KTMÜ Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. İbrahim Çapak, ailenin toplumun en temel ve en kıymetli yapı taşı olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Çapak, sevginin, merhametin ve huzurun kaynağının aile olduğunu belirterek, “Eğer bizler ailemizi sağlam tutar, aile içinde birbirimize destek olursak; huzuru, sevgiyi, saadeti ve sadakati daha güçlü besleriz. Aile kutsaldır; ilahi bir kurumdur.” dedi. Manevi değerlerle güçlenen bir ailenin toplumun inşasında büyük rol oynadığını ifade eden Prof. Dr. Çapak, manevi temelden yoksun ailelerin ise hızlı bir şekilde çözülme riski taşıdığını kaydetti.
Türk toplumunda annenin çok kıymetli bir yere sahip olduğunu, dede ve ninelerin ise bereket kaynağı ve yol gösterici bir rol model olarak görüldüğünü belirten Prof. Dr. Çapak, şöyle konuştu: “Türk toplumunda anne-babaya saygı, çocuklara sevgi, İslam’ın temel değerleriyle bütünleşmiştir. Aile bir çınardır; kökleri ne kadar güçlü olursa toplum da o kadar sağlam olur.”
Konuşmasının sonunda Prof. Dr. Çapak, sempozyumun gerçekleştirilmesinde emeği geçen tüm katılımcılara ve destek verenlere teşekkür etti.
“Temeli Güçlü Olan Aileler, Güçlü Toplumun ve Huzurlu Ülkenin Temel Taşıdır”
Sempozyumda konuşama yapan KTMÜ Rektörü Prof. Dr. Alpaslan Ceylan, 2025 yılının Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “Aile Yılı” ilan edildiğini hatırlatarak, bu kapsamda üniversite olarak üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmek amacıyla sempozyumu düzenlediklerini ifade etti.
Prof. Dr. Ceylan, Türk milletinin tarih boyunca aile kavramına özel bir önem verdiğini vurgulayarak, “Bilge Kağan’ın Göktürk Yazıtları’nda, Divanü Lügati’t-Türk’te ve Kutadgu Bilig’de aile olmanın gereği bize öğretiliyor. Kültürümüzün ve inancımızın temelinde ailenin yer aldığını biliyoruz.” dedi.
Kurtuluş Savaşı döneminde Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşı’ndaki “sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak” dizelerindeki ‘ocak’ kelimesinin aileyi ifade ettiğini belirten Prof. Dr. Ceylan, aile yapısının Türk milletinin direncinin ve yeniden toparlanma gücünün kaynağı olduğuna işaret etti.
Konuşmasında ailenin manevi ve toplumsal önemine dikkat çeken Prof. Dr. Ceylan merhum tarihçi Osman Turan’ın “Türk milletinin her şeyine saldırsınlar, bir tek aileye dokunmasınlar; aile olarak biz tekrar ayağa kalkar yine devlet kurarız.” sözlerini hatırlatarak, şunları kaydetti: “Bu nedenle aile bizim için sadece bir hayat alanı değil, aynı zamanda toplumun ruhunu ayakta tutan en köklü değerdir. Manevi, kültürel ve ahlaki değerlerle yoğrulmuş bir aile; fertlerine güven, millete güç, geleceğe ise sağlam bir istikamet kazandırır. Temeli güçlü olan aileler, güçlü bir toplumun ve huzurlu bir ülkenin en sağlam yapı taşlarıdır.”
Konuşmasının sonunda sempozyumun başarılı geçeceğine inandığını belirten Prof. Dr. Ceylan, program sonucunda ortaya çıkan bildirilerin hem elektronik ortamda hem de basılı olarak kitaplaştırılacağını söyledi.
Rektör Vekili Prof. Dr. İbrayev: “Aile, Her Toplumun ve Her Devletin Temelidir”
KTMÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Almaz İbrayev, sempozyumda yaptığı konuşmada Manas Üniversitesi’nin yalnızca yükseköğretim faaliyetleriyle değil, aynı zamanda toplumda yaşanan sosyal sorunların çözümüne yönelik çalışmalara da katkı sunmaya devam ettiğini belirtti.
Prof. Dr. İbrayev, aile kurumunun tarih boyunca insan yaşamının en temel yapısını oluşturduğunu vurgulayarak, “Aile, her toplumun ve her devletin temelini oluşturur. Hepimiz anne ve babamızın şefkatiyle büyüdük, yetiştik. Asırlar boyunca aile, insan yaşamının en sağlam kurumu olmuştur.” dedi. Son yıllarda yaşanan toplumsal dönüşümlere de dikkat çeken Prof. Dr. İbrayev, demokrasiyle birlikte genişleyen özgürlük alanları, ekonomik gelişmeler ve özellikle sosyal medya ile internetin hızlı yayılmasının ulusal değerler üzerinde olumsuz etkiler bıraktığını belirtti. “Bu durumu görmezden gelemeyiz. Gizledikçe sorun daha ağır bir şekilde karşımıza çıkar.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. İbrayev, iki gün sürecek sempozyumun, aile kurumunun karşı karşıya kaldığı güncel sorunların ele alınması açısından büyük önem taşıdığını ifade ederek, “Bu konferansta söz konusu meseleler detaylı biçimde tartışılacak ve ata-babalarımızın bize gösterdiği yoldan ilerlememiz gerektiği bir kez daha hatırlatılacaktır.” dedi.
KTMÜT İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Akyüz ise, düzenlenen sempozyum hakkında bilgi vererek, etkinliğe Türkiye, Kırgızistan, Özbekistan, Kazakistan, Kuzey Makedonya, Azerbaycan, Nijerya ve İngiltere’den katılımcıların iştirak ettiğini söyledi. Prof. Dr. Akyüz, sempozyum kapsamında toplam 129 tebliğin sunulacağını belirtti.
Prof. Dr. Akyüz, aileyi bireyin ilk öğretmeni olarak tanımlayarak, “Aile, karakterin, inançların ve değerlerin ilk filizlendiği yerdir. Aynı zamanda ahlaki değerlerin, kültürel mirasın ve sosyal öğrenmenin de ilk yuvasıdır.” dedi.
Konuşmasında sempozyumun oldukça geniş bir yelpazede gerçekleşeceğine dikkat çeken Prof. Dr. Akyüz, modernleşme sürecinde aile değerlerinin görüşülmesi, yaşanan krizler, hukuk, şeriat ve toplumsal düzen açısından aile politikaları, ailede eğitim, sanat ve sporun rolü gibi pek çok konunun ele alınacağını ifade etti.
“Türk Dünyasında Aile” konulu sempozyum kapsamında anlamlı törenler de gerçekleştirildi. Programda, Manas Üniversitesi Kurucu Rektörü merhum Prof. Dr. Karıbek Moldobayev’in vakfı tarafından öğrencilere burs takdim edildi.
Sempozyum çerçevesinde KTMÜ Rektörü Prof. Dr. Alpaslan Ceylan ve Rektör Vekili Prof. Dr. Almaz İbrayev, kurucu rektör merhum Prof. Dr. Karıbek Moldobayev’in kızı Nurgül Moldabayeva’ya 30. yıl hizmet madalyası takdim etti.
“Aile Güçlü Olursa Ülke de Güçlü Olur”
Sempozyum kapsamında Kırgız Cumhuriyeti Yüksek Mahkeme Başkan Yardımcısı Nurgül Bakirova, aile kavramının toplumsal yapı içindeki yerine ilişkin kapsamlı bir bildiri sundu. Bakirova, “Aile ve Değerler” temalı bu uluslararası sempozyumun, çağımızın en önemli meselelerinin ele alınmasına imkân tanıyan çok değerli bir platform olduğunu belirtti. Bakirova konuşmasında, “Aile; milletin kökü, devletin dayanağı, toplumun temelidir. Kırgızlarda güzel bir söz vardır: ‘Aile güçlü olursa, ülke de güçlü olur.’” ifadelerini kullandı. Aile içinde şekillenen karakterin, değerlerin ve ahlaki yapının toplumun geleceğini doğrudan belirlediğini vurgulayan Bakirova, ailenin nesiller arasında bir köprü işlevi gördüğünü söyledi.
Güçlü aile yapısının toplumda güven ortamı oluşturduğunu belirten Bakirova, böyle toplumlarda çocukların huzur içinde büyüdüğünü, kadınların haklarının korunduğunu, gençlerin hedef bilinci geliştirdiğini ve ebeveynlerin sorumluluk duygusunun güçlendiğini ifade etti. Bu durumun doğal bir sonucu olarak suç oranlarının azaldığını, toplumsal istikrarın güçlendiğini ve devlet kurumlarına duyulan güvenin arttığını kaydetti.
Kırgız toplumunda ailenin tarih boyunca “kutsal” kabul edildiğini hatırlatan Bakirova,
“Aile kültürünü korumak yalnızca sosyal veya hukuki bir mesele değildir; bu, milletin geleceği için büyük bir sorumluluktur.” dedi. Birlik içinde verilecek çabanın, ailelerin korunmasına, çocuklara sağlam bir gelecek hazırlanmasına ve toplumda birlik ile dayanışmanın güçlenmesine katkı sağlayacağını vurguladı. Konuşmasının sonunda iki kardeş halk arasında gerçekleştirilen bu sempozyumun, aile kurumunu korumaya yönelik ortak düşünce ve iş birliğini daha da geliştireceğine olan inancını dile getiren Bakirova, tüm katılımcılara teşekkür etti.
Program, “Türk Dünyasında Aile” temalı açılış oturumu ile devam etti.
Oturum başkanlığını Prof. Dr. Mustafa Erdem’in yürüttüğü programda, alanında uzman akademisyenler tebliğlerini sundu. Prof. Dr. Mustafa Erdem, “Parçalanmış Aileler Sendromu: Analı Babalı Yetimler” konusunu ele alırken; Prof. Dr. Akmatali Alimbekov, Kırgız şairlerinin eserlerinde aileye dayalı geleneksel toplumsal cinsiyet değerlerini değerlendirdi. Doç. Dr. Abdumurad Tilavov, “Alpamış Destanında Aile, Eğitim ve İletişim Konularının Sanatsal Yorumu”nu aktarırken, Doç. Dr. Tussipkhan Imammadi ise “Kazak Aile Hukukunda Kalın ve Mehir: Geçmişi ve Bugünü” başlıklı sunumunu katılımcılarla paylaştı.
Sempozyum, yüz yüze ve çevrim içi olarak eş zamanlı biçimde devam ediyor.
Akademik paylaşımların yoğunlaştığı oturumlarda sunulan bildirilerin, Türk Dünyası’nda aile kurumunun korunması ve güçlendirilmesine yönelik ortak düşünce ve çözüm önerilerinin oluşmasına önemli katkılar sağlaması bekleniyor.